26 entry daha
  • bir gustav meyrink romanı.
    kitabı tek bir cümle ile, faust ve iki şehrin hikayesi seviyelerine yaklaşamasa da ikisini harmanlamayı başarabilmiş bir okült roman olarak tanımlayabilirim.
    almanca’ya birçok eser kazandıran bir çevirmen olması gustav meyrink’in goethe ile tek ortak özelliği değil. okült geleneklere ilgisi ve fantastik kurgularıyla da benzeştiği goethe kadar tanınan bir kişilik olmasa da kendi tarzını oluşturabilmiş bir yazar olan gustav meyrink, karanlık atmosferi ve sıra dışı karakterleriyle ilginç bir roman sunuyor.
    walpurgis gecesi’yle faust’ta tanışanlar, 1.dünya savaşının gölgesindeki bu şeytani gecenin tarihi olaylarla harmanlanmış bir yorumuyla karşılaşacaklar. köprünün bir tarafında vurdumduymaz zengin aristokratlar öte tarafında sefil halk arasında ezelden beri süregelen sınıf mücadelesi, başta belirttiğim gibi, meyrink’in çevirisini yaptığı charles dickens’ın 2 şehrin hikayesi ortamını da andırıyor.
    kendi ifadesiyle “her şeye kadir görünmez bir düşman tarafından insan beynine yerleştirilen şeytani bir komediden başka bir şey olmayan” zamanın kendini tekrar eden döngüsü, vücutların ruhlar için sadece bir ara durak oluşu, ölümün bir son olmayışı, iyilik ve kötülüğün zaman içinde biriken bir enerji gibi tanımlanması, kollektif bilinç gibi konular, fantastik bir kurgu ve güzel betimlenmiş karanlık bir atmosfer ile sunuluyor.
    eşyaların birer kişilik olarak tanımlanması da güzel bir fikir olsa da özellikle valiz boşaltma bölümünde gereksiz uzatıldığından olsa gerek biraz sıkıcıydı. belki de aradığım şeyi bulamamak beni henüz sebebini bilmediğim bir bilinç altı olumsuzluğu tetiklediğinden, normalden daha fazla da rahatsız olmuş olabilirim. ayrıca zaman çekimlerinde de özellikle son bölümde uyumsuzluk, kopukluk göze çarpıyordu. bir çeviri hatası mıydı yoksa yazar rüya-gerçek karışımı kopuk kopuk olayları vurgulamak için bu tarzı özellikle mi tercih etmişti, orijinal dilinden okumadığım için bilemiyorum.

    kitabın geçtiği dönemdeki gerçek hayat da şöyleymiş.görselgörselgörselgörselgörselgörselgörselgörselgörsel
    sıradan halkın ekmek, bira vs için girdikleri kuyruklar, gramla un vs satışı ve buna karşılık aristokratların yardım etkinlik fotoğrafları, kitaptaki köprünün iki yakası arasındaki farkı güzel yansıtıyor
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap