• türk ve istan kelimelerinin birleşmesinden doğan türkistan kelimesi fars kaynaklarında orta asya'ya verilen bir isimdir. yani türk ve iranlıların nazarında orta asya türk irani sir derya (seyhun) ırmağı'nın doğusu kastedilmişse de daha sonra bu isim daha kapsayıcı şekilde bütün orta asya için kullanılmıştır.

    19. yüzyılın ikinci yarısında bölge ruslar tarafından uğrayınca da bu isim daha da kapsayıcı bir hale gelip sıklıkla kullanılır olmuştur. nitekim hindistan üzerinden hakimiyetlerini orta asya üzerine doğru genişletmek isteyen ingilizler de türkistan kelimesini benimsemiş ve kullanmaya başlamışlardır. daha sonra rusların işgal ettiği bölgeye batı türkistan, çinlilerin ele geçirdiği topraklara ise doğu türkistan denilmiştir.

    orta asya tabiri ise 1867'de rus işgalinin ilk dönemlerinde rusça'dan ''srednaya azia'' diye uydurulmuş ve diğer batı dillerinde kabul görmüştür. bundan dolayı türkistan tabiri yerine central asia veya l'asie centra ifadeleri yerleşmiştir.

    ülkemizde tarihimizin bu cephesi maalesef bilimsel bir şekilde gelişmediği için türkistan kelimesi savunulamamış, unutturulmaya çalışılmıştır. aslında orta asya tabiri de yanlış değildir. ancak türkistan adı tarihi gerçekliği taşıması ve türk tarihinin eski ve yeni tarafını göstermesi bakımından çok önemlidir.
  • "orta asya" tabirinin doğru kullanımı. o coğrafi bölgeye türkistan denmelidir.
  • tatar görünümlü adanalılar ve uşaklılar bu türk illerinden gelmişler meğer:
    (bkz: kurtuluş savaşı’nda türkistanlılar)
  • zaman zaman anadolu için de kullanılmıştır, ben en azından iki örnek duydum 19. yüzyıl osmanlı tarihinden.
  • haber: rusya, orta asya'da yeni bir üs kurma kararı aldı.
    haber 2: rusya, türkistan'da yeni bir üs kurma kararı aldı.

    soru: iki haberin yarattığı algı farkını açıklayınız

    el cevap: birinci haber kulağa gayet doğal geliyor, orası orta asya sonuçta, asya'nın ortası, coğrafi bir yer sadece, siz de gelin.

    ikinci haber ise zihinlerde şu soruyu uyandırıyor, "rus üssünün türkistan'da ne işi var?"
  • yazılı kaynaklardaki türkistan kelimesi ilk kez turkastanak şeklinde greklerin iskitya kelimesine karşılık olarak vııı. yüzyılda yaşamış olan ermeni tarihçisi moses xorenac tarafından kullanılmış ve batıda idil, doğuda imaos yani tanrı dağlarının doğu tarafları, güneyde maverâünnehir mukabili olan sogd ile arik yani horasan arasındaki topraklara atfedilmiş. zaten taa vı. yüzyılda, orta asya için türk adına bitişen yunanca –hiaekiyle “turkhia” deniliyormuş.

    meraklısı ayrıntı için zeki velidi togan'ın türk türkistan başlıklı çalışmasına bakabilir.
  • ilk kez altıncı yüzyılda iranlıların kullandığı rivayet edilen ad.
    (bkz: doğu türkistan)
  • kazakistan'ın yesi şehrine rusların verdiği addır.

    hoca ahmet yesevi, isminden da anlaşılacağı üzere buralıdır. ahmet yesevi'nin namı da pir-i türkistandır.

    18. yüzyılara kadar tatarlardan oğuzlara kadar herkese türk diyen ruslar 1800'lerde başlattıkları bilinçli politikalarla "türk" kelimesini o zamanki osmanlı'ya indirgemiştir. bu planın bir parçası olarak da ahmet yesevi'nin şehrinin yesi olan adını türkistan yapmışlardır ki "pir-i türkistan" denince sadece o şehre özgü bir durum sanılsın, kazakistan'da yaşayan adama neden pir-i türkistan denmiş diye merak edilmesin, sorgulanmasın.
    kendi açılarından gayet tutarlı bir politikadır.
  • orta asya'da türklerin yaşadığı bölgenin adı. batı ve doğu olmak üzere ikiye ayrılır. batı türkistan'da kırgızistan, türkmenistan gibi devletler yer alırken, doğu türkistan'da uygur özerk bölgesi yer alır.
  • rus âlimi ve gezgini n.y. biçuri (1777-1853) şöyle der: “hazar denizi ile kûh-ı
    nûr dağları arasında bir millet yaşar. bunlar türkçe konuşurlar ve islâm dinine
    inanırlar. bu insanlar kendilerini türk olarak takdim ederler ve onların ülkesi
    türkistan diye anılır.

    kaynak: türkistanlı rıf‘at dâvud’un kaleminden türkistan (1924 -1925) ferda olbak mazak, geçmişten günümüze türkistan sempozyumu. archive.org bağlantısı
hesabın var mı? giriş yap