• (bkz: french kiss) *
  • günümüzde ingilizcenin dünyanın ortak dili haline gelmesi sonucunda, bu dili öğrenmek isteyenlerin yada öğrenmek zorunda kalanların o kurs senin bu kurs benim gezinerek çaba harcaması. bu çabanın tek nedeni hayatımızda bir kere bile ingilizce bir şey soylememize gerek kalmayacak kurumlarda bile "ileri düzey ingilizce bilen" elaman aranmasıdır. aslında tüm bu ingilizce düşkünlüğü dünyada linguistic imperialism diye bilinen ingilizcenin diğer diller üzerindeki emperyalizminden kaynaklıdır.

    bir dili ana dili gibi öğrenmek bir yana çat pat öğrenmek bile aslında bir mucizedir. sanılanın aksine çocuklar yabancı dili ancak o dilin konuşulduğu ulkede öğrenirse kolay öğrenir aksi taktirde okuldaki sıralarda öğrenilecekse kaç yaşında olunduğunun önemli olmadığı araştırmalarda görülmüştür.

    bir de 2. dili öğrenen kişi 3. dili kolay öğrenir diye de bir şey yoktur. hatta 1 yabancı dil bilen kişi "yeter artık daha fazla kasamam" diye yeni bir dil öğrenimine kendini kapatabilir.
  • çok sayın başbakanımıza saygısızlık yapmaktir. bunlarin bazıları utanmadan iki üç dil birden öğrenir. tüh size be.. yatacak yeriniz yok öbür tarafta yemin ederim.
    neyse ki 50 kelimelik bir dağarcikla türkçe biliyoruz sadece.
  • -abi sen bu dili ne kadar zamanda öğrendin?
    -iki sene
    -ooo ben o kadar bekleyemem
    -e oğlum bunun hapı yok. uğraşacaksın
    -iki sene uzun. ben uğraşamam o kadar.

    iki sene sonra

    -n'oldu... hani iki sene uğraşamazdın? hala bilmiyorsun.
    -ben buna başlayayım bari. iki sene kolay geçiyormuş.
  • kimileri için ömür boyu süren bir uğraştır kimileri için de hızlandırılmış olarak 3-5 ayda bitiveren. öğrenme süreci ise bu işe yatkın olan ve keyif alan bireyler için şahane bir süreçtir. kişiye bir dizi anlamsız ses gibi gelen cümleler yavaş yavaş deşifre olur, anlam kazanır. eğer öğrenmekte olduğunuz dili adam gibi öğrenmek istiyorsanız ciddi bir emek gerektirir. öncelikle herhangi bir dilin başka bir dilden daha zor ya da kolay olmadığını biliyor olmak gerekir. sonra bu işin zaman ve emek gerektirdiğini biliyor ve buna razı olmak gerekir. hayatınızın hatırı sayılır bir kısmını bu işe adarsanız, yoğun bir şekilde beyniniz bu işle meşgul oluyorsa, arada kafanızın içinde söz konusu dilde sesler duyuyorsanız dilin içine girmişsiniz demektir. sonrası ona verdiğiniz mesaiye göre değişir. dil öğrenme işi aslında bir takım şifreler çözme, bir sistematiğe hakim olma çabasıdır. ana dilinizde içgüdüsel yaptığınız şeyleri bir başka dil üzerinden yaşama uğraşıdır. hangi dil olursa olsun karşınıza farklı bir kapı açar. içinde doğmadığınız bir kültürün bilgilerine sahip olmaya başlarsınız ve bu da herhangi bir şeyi okuma şeklinizi etkiler, değiştirir. öğrenmekte olduğunuz dilde bir edebiyat eseri okuyabilecek kıvama geldiğinizde elinizde dünyanın en büyük hazinelerinden birini tutuyorsunuzdur.
  • (bkz: dil kartları)
    (bkz: wordtest)
  • çince gibi bir dil öğreniyorsanız kursa her gittiğinizde beyin pörtlemesi yaşamanıza neden olacak hadise
hesabın var mı? giriş yap